Tüm dünyada Twitter gündeminde The Edge of Glory (TEOG) hashtag’inin bir numara olması, ilgililerinin Layd Gaga’yı bu pozisyona taşıması beklenenin üzerinde olağanüstü bir durum olarak ta görülebilir.
Bir aylık aradan sonra Milli Eğitim Bakanımız bu kez yeni sistemin detaylarını vermek üzere tekrar ekran karşısındaydı. Açıklama ile var olan soru işaretli cümlelerimize yenilerini eklemiş olsak da yılsonunda yapılacak genel sınavın çerçevesi biraz daha belirginleşti. İyi bir ortaöğretim okuluna ya da burslu olarak özel okullara girmek için büyük çaba içerisinde olan Zaferin Eşiğindeki öğrencilerimize yeni açıklamalar yapılmış oldu.
Tüm okulların kalitesinin arttırılacağı sayıtlısından hareketle “en iyi okul eve en yakın okuldur” parolasıyla yeni sistemin pekiştirildiği görüldü. Önce Nitelikli Okullar Sınavı olarak ifade edilip haziran ayında yapılacak sınavda 60 soru yer alacağı ifade edilmişti. Şimdi de Liselere Geçiş Sınavı olarak adlandırılarak, üniversite için soru sayıları artınca soru sayısı isabetli şekilde 90’a çıkarıldı. Bir defada bu kadar çok soruya alışık olmasa da öğrencilerimiz/okullarımız kısa sürede adapte olacaklardır.
Liselere geçişteki yeni sistemde öğrenciler eve yakın okullardan tercihte bulunacaklar ve istemedikleri okullara da gitmeyecekler. Ne kadar inandırıcı tartışılır ama yeni sistem bunu öngörüyor. Sınavda 90 soru yer alacak ve 135 dakikada uygulanacak. Sınav kapsamı ortaokul 8.sınıf müfredatını içerecek şekilde oluşturulacak.
1.180 bin öğrenciden sadece 118 binini ilgilendireceği varsayılan yeni merkezi sınavla Fen Liseleri, bazı Anadolu Liseleri, Sosyal Bilimler, Spor ve Sanat Liseleri ile Proje Okulları’nın öğrenci alacağı belirtildi. Proje okullarının Türkiye genelinde çoğunlukla AİHL’lerden oluşması farklı sorunları da akıllara getiriyor. Özel okulların da büyük ihtimalle öğrencilerini bu sınav sonucuna göre alacağı değerlendirildiğinde eve en yakın okullar, nitelikli okullar ve özel okullar yerleştirme sürecine dahil olacak.
TEOG öğrencilerin %90’ına hitap etmeyen bir sınavdı diye ifade edilse de okullar bu sınırlı ders sınavına öğrencilerini hazırlamak için yoğun bir çalışma içindeydiler. Sadece kısa süreli okul öğrenmelerini içermesi TEOG’un sınırlılıklarını oluşturuyordu fakat şimdi de tüm 8.sınıfın dahil edilmesi öğrencilerin ve ailelerinin kaygılarını arttırdı. Sınavın yeni şekliyle birlikte okulların çalışmalarını ve planlamalarını da geliştirmeleri/değiştirmeleri kaçınılmaz oldu.
Belirtilen bazı ortaöğretim okullarına merkezi olarak yapılacak öğrenci alım sınavına hazırlanma koşullarının, TEOG alışkanlığı olan okulların en büyük sorunu olduğu görülmekte. Sınav sistemleri değişse de okulların organizasyonlarını amaca yönelik ve biçimlendirici özellikte geliştirmeleri velilerin okul dışı hazırlık kurslarına yönelmelerini azaltacaktır. Gelinen noktada en büyük kaygı okulun bu yeni sisteme göre öğrencileri hazırlamak için gereken adımları atması. Bunun için ortaokul haftalık ders çizelgeleri ders saatlerinde değişiklik yapılıp ilgili derslerin kurs ve okul programlarında ağırlıklandırılması yararlı olacaktır.
TEOG’un sınırlılıkları değerlendirildiğinde daha kısa süreli öğrenmeleri yoklamasından dolayı öğrenci başarı düzeyleri yüksek bir sınavdı. Not ortalamalarının da Türkiye genelinde yüksek seyretmesi sınavın seçicilik özelliğinin istenilen düzeyin altında yer almasına neden oluyordu. Yeni sistemde madde sayısının beklenenin altında olması ve sadece yüzde onluk bir kontenjanın bulunması problem olarak görülmekle birlikte daha uzun süreli öğrenmeleri yoklamasından dolayı çalışmalarını sistemli şekilde devam ettiren öğrenciler için bir avantaj da olabilir.